Hamileliğin 40 ve 41. Haftası

Hamileliğin 40 ve 41. Haftası - Nihayet, artık hamilelik sürecinin sonuna geldiniz. Tam 40 haftalık gebelik dönemini acı ve tatlı anılarla geride bıraktınız. Bunca zamanlık sabrın sonucunda o büyük ödül olan bebişinize kavuşmak istiyorsunuz.

Bebişiniz artık zamanını doldurmuş durumda ve dışarı çıkmak için neredeyse hazır. Şu an kilosu 2-5 kg arasında ve boyu da 48-56 cm civarında. Bu değer aralığı bebişinizin genetik durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Bebişiniz dışarı çıktığında gördüğünüzde ise fetal pozisyonda büzülmüş bir şekildedir. Bu durumun nedeni ise alışkanlık ve rahatlıktır. Düşünsenize, her ne kadar hamilelik süresi boyunca rahminiz büyüse de, yine de ona göre “daracık” olan rahmin içinde tam 9 ay geçirdi... şimdi istediği gibi hareket etmeye başlayacak ama bunun için biraz zaman lazım.

Artık onunla konuşmaya da başlayabilirsiniz. Çünkü hem annesinin de babasının sesini tanır.

Şu an yapılması gerekenlerden birisi de fotoğraf çektirmektir. Hayatınızda belki de sadece bir defa gerçekleşecek bu anı ölümsüzleştirmenin en iyi yöntemi fotoğraf çekmektedir.

Hatta bebeğin anne karnında olduğu süreci de fotoğraflandırdıysanız, bu fotoğraflar ile birlikte doğduğu ilk günleri de eklerseniz muazzam bir galeri ortaya çıkarmış olursunuz. Ömür boyu değerini koruyacak bir fotoğraf albümünden bahsediyoruz.

40 Hafta Oldu ama Hala Dünyaya Gelmedi mi?

Bebeklerin ortalama olarak sadece %5’ten azı beklenen tarihte doğarlar. Bazı bebişler gününü ve hatta haftasını da geçirmiş  olabiliyor. Bunun birçok nedeni olabileceği gibi tarihin yanlış hesaplanmış olması da bu nedenler arasında en bilindik olanıdır.

[caption id="attachment_3769" align="alignleft" width="300"] 40-41 Hafta Hamilelik[/caption]

Sonuç olarak 40 hafta olmasına rağmen eğer bebeğiniz hala dünyaya gelmeyecek olursa endişelenmeyin çünkü gebeliklerin neredeyse yarısı 40 haftayı geçmektedir. Öyle kü uzayan bu süre 41. ve 42.haftaya kadar da uzar. Ancak 42. haftayı geçmesi normal karşılanmadığından, doktorunuz da buna izin vermeden gerekli müdahaleyi gerçekleştirecektir.

Öte yandan gününü ya fa haftasını geçiren bebişler doğduklarında farklı görünüme sahip olurlar. Bu görünüm ayrıntılarının başında; kuru, çatlamış, soyulmaya başlamış, sarkmış ve kırışmış cilttir. Üstelik tırnakları ve saçları oluşmuş da olması büyük ihtimaldir. Bu görünümdeki anormallikler kısa bir süre içerisinde geçecektir ve gayet normaldir. Bunlar tamamen geç doğuma bağlı bir durumdur ancak endişe edilecek bir durum değildir.

Hamilelikte Sakinleşme Önerileri

 

Ağrı, baskı ve bu gibi etkiler ile birlikte psikolojik gerilimlerin de olması, anne açısından zorlu bir sürece neden olur. Dolayısıyla özellikle bu haftalarda büyük fayda sağlayacak belli başlı sakinleşme önerilerinin uygulanması büyük fayda sağlayacaktır.

 

Bu önerilerden birkaçı;

 

• Doktorunuzun önereceği bir ilaç ile doğum ağrı ve sancılarını hafife indirmek mümkündür.
• Eğer ilaç kullanmak istemiyorsanız; farklı pozisyonlar, masaj, nefes teknikleri, rahatlama teknikleri, hipnoterapi gibi doğal yöntemleri tercih etmeniz gerekir.
• Belli başlı kas gevşetme egzersizleri uygulamak da yine büyük fayda sağlayacaktır. Bu egzersizler kendi başınıza aşama aşama uygulayabileceğiniz bir egzersiz olabileceği gibi yanınızdaki birisinin; şakaklarınızdan enseye, omuzlarınıza, sırta, kollara, ellere, bacaklara, ayaklara uygulayabileceği egzersiz de olabilir.
• Yukarıda bahsetmiş olduğumuz vücudun farklı bölümleri için olan egzersizleri, dilerseniz alanında uzman bir masöre yaptırabilirsiniz. Bu sayede gevşemek daha kolay olacaktır.
• Rahatlamak için tavsiye edebileceğimiz bir diğer yöntem ise hayal kurmaktır. Ne şekilde bir hayal kurman gerektiği ise tamamen sizin hayal gücünüze kalmıştır. Burada esas olan ise sizi rahatlatan yerde olmayı ya da şeyi yapmayı hayal etmektir.
• Bu haftalarda ve doğum sürecinde de sizi rahatlatacak en önemli tekniklerden birisi de meditasyondur. Hem zihni hem de bedeni pozitif etki etmesi ile meditasyon belirli bir kelime, cümle ya da seslerin tekrarlanması, bilinç altının yönetilmesi ile uygulanır.
• Klasik bir rahatlama yöntemi de nefes egzersizleridir. Özellikle de açık bir havada fayda sağlar. Havayı ciğerlerinize çekerek, gözlerinizi kapatın ve 7 saniye tutup ağzınıdan havayı bırakın.

 

Hastaneye Ne Zaman Gitmeliyim?

Uzmanların genellikle önerdiği zaman aralığı; 5 - 10 dakika aralıklarla sancılar oluyorsa, 1 saat sonra hastaneye gidilmesi şeklindedir.

 

Bazı durumlarda ise hastane konum olarak uzak olabilmekte ya da hastaneye kısa sürede ulaşım sağlamak da zor olabilmektedir. Bu durumda   5-10 dakika aralıklarla tekrar eden sancılar sonrasında 1 saat kadar beklemeden, direkt yola çıkılması daha doğru olacaktır.

Hastaneye gittiğinizde doğum yapma belirtileriniz dikkate alınır ve belli başlı kontroller yapılır. Bu kontroller neticesinde doğum yapacak mı olduğun anlaşılır. Eğer henüz doğum yapma aşamasında değilseniz eve geri gitmeniz gerekebilir. Bu nedenle bu kararı da göz önünde bulundurmalı ve; hayal kırıklığı, mutsuzluk ya da öfkeli ruh haline bürünmemelisiniz. Unutmayın ki birçok kadın doğum yapma aşamasında olup, olmadığını tam olarak fark edemiyor. Zaten bunun kesin olarak anlaşılabilmesi de zordur. Bazı denetimler gerekir. Bu nedenle kesinlikle hastaneye gidilmeli çünkü hastanelerde gerekli kontroller yapılır ve eğer doğum sürecine girmişseniz zaten sizi geri göndermeyip, doğum odasında beklemeye alacaktırlar.

Hastaneye gittiğinizde, uzmanlar sizin durumunuza net bir cevap verebilmek için sizlerden birkaç konuda bilgi alırlar.

 

Bunun için birkaç soru sorarlar. Bu sorulardan bazıları aşağıdaki gibidir;

 

• Suyunuz geldi mi, akıntı var mı ve ne zaman?
• Vajinal kanamanız var mı?
• Sancı var mı, eğer varsa sıklık süresi ne kadar?
• En son ne zaman yemek yediniz ve hangi gıdaları tükettiniz?

 

Doktorlar bu klasik soruları her daim sorarlar ve ekstra bazı bilgileri de öğrenmek isteyebilirler. Mesela; sağlık problemlerinizin olup olmadığı, aldığınız ilaçlar, hamilelik sürecinde yaşadığınız anormal durum varsa bunu da öğrenmek isterler ayrıca alerji durumlarını da sorarlar.

Hastanede Doğum Nasıl Olacak?

 

Anne adayları doğum yapabilmeleri için doğum odasına alınırlar. Bu odada ilk muayeneler yapılır ve rahim açıklıkları belirlenir. Doğum odasında bebişin geliş durumuna dair son değişiklikleri görmek için genellikle ultrason cihazı kullanılır. Öte yandan elde edilen veriler doğrultusunda bebeğin son ulaştığı yaklaşık ağırlık da kaydedilir. Bir diğer önemli işlem ise bebişinizin kalp atışlarının ve rahim kasılmalarının düzeninin görülmesi için uygulanacak  NST (non stres test) işlemidir.

 

Tüm bu ön muayene ve kontrol aşamalarından sonra anne adayı artık doğum yapacağı odaya alınır ve bu odada düzenli bir şekilde muayenesi gerçekleştirilir. Bu sırada baba adayının da anne adayının yanında olup, destek vermesi önerilir.

Sancıların artması ile birlikte anne adayı, güçlü bir şekilde gerçekleştireceği birkaç kasılma ile bebeğin başının vajenden çıkması mümkün olacaktır. Artık doğum başarılı  bir şekilde gerçekleştirilmiş olacaktır.

 

Doğumdan sonra;

 

• Göbek bağı klemplenip kesilir.
• Doktor öncelikli olarak bebeğin temizliğini yapacaktır. Bebek kurutulur, ısıtılır temizlenir ve kıyafetleri giydirilir.
• Bebek doğduğunda yaklaşık olarak 50 cm boyunda ve 4-5 kg ağırlığında olur.
• Doktor rahmin içerisinde gerekli son kontrolleri yapar; doğum yolu ve vajeni olası yırtıklar açısından kontrol edilir.
• Eğer bebeğin çıkışını kolaylaştırmak için bir epizyotomi yapılmışsa, bu tamir edilir.

[caption id="attachment_3770" align="aligncenter" width="300"] 40-41 Hafta Hamilelik, Annelik[/caption]

Tüm bu süreç tamamlandığında ise bebişiniz, sizin kucağınıza teslim edilir.